Son zamanlarda hep kafamızı karıştırıyorlar; İlk yerli ve milli pilimizmiş, ilk yerli ve milli otomuzmuş, ilk yerli ve milli uçağımızmış…

Çoook önceleri sadece “yerli” terimi vardı, sonradan buna bir de “milli” eklediler.

Yerli ve Milli!

Yerli yersiz üretimler yapıyoruz işte, aralarında kavram üretimi bile var…

Son yapılan bilimsel araştırmaya göre, açlık sınırı bir önceki aya göre 182 lira artarak 21 bin liranın üzerine çıktı, 22 bin liraya yaklaştı. Bu rakam, bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için aylık olarak harcaması gereken minimum tutarı ifade ediyor. Daha da vahim olanı ise, yoksulluk sınırının da bin 855 lira artışla 64 bin 157 liraya yükselmiş olması. Yoksulluk sınırı, bir ailenin barınma, giyim, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gerekli olan toplam harcama tutarını gösteriyor. Bu hallere gelmiş bir ülkenin insanlarıyız işte…

Bu sefalet göstergeleri kesinlikle yerli ve milli! Çünkü bu rakamların altında yaşayabilen insanlar dünyada başka ülkelerde yok, bize özel!..

Ülke insanının getirildiği bu hale rağmen iktidar bu durumla üzülmüyor da, dalga geçer gibi yerli ve milli uçaklarla arabalardan söz ediyor…

Yerli yersiz konuşuyor işte!

Oysaki herkes biliyor biz daha rulman üretemiyoruz rulman; rulmanların kullanıldığı motorları üretmek ise bizim hayallerimizi bile süsleyemiyor. Peki bu yerli ve milli araba ile uçak ne iş? Kimi kandırıyorsunuz? Bunların patenti nerede?

Tam bir şark kurnazlığı ve oryantalizmin apaçık bir göstergesi olarak, olmayacak işleri “yerli ve milli” diye lanse etmek, yerli yersiz bir davranış biçimi ve konuşma değil de nedir?