Ülkenin içinde bulunduğu durumu görüyorsunuz; dünya ülkeleri son sistem teknolojiden, yapay zekâdan vs. söz ederlerken bizde geri zekâlılığın en son örnekleri sergileniyor.
Alın size “bu çağda bu kafa” dedirtecek olaylar;
Yeniden Refah Partisinin Aydın İl başkanlığında bir toplantıda adamın teki 5. sıradan milletvekili adayı olan kadın ile birlikte fotoğraf karesine girmek istemedi, “bu resmi bir milyon kişi görür” dedi, olmazmış efendim, dinen sakıncalıymış…
Yeniden Refah da Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın partisi, hani şu “anlaşamadık, fikirlerimiz uyuşmuyor AKP ile” deyip sonra milletvekilliği koltuğuna oturabilmek için çark eden adamın…
DSP genel başkanıymış… Önder Aksakal… Bir kıvırttı, tam kıvırttı! Partisinin bile temel taşlarını yerinden oynattı, Ecevitlerin kemiklerini sızlattı… Sadece bir vekillik uğruna…
Destici diye bir genel başkan var, “HüdaParMüdaPar” filan dedi, “hayatta olmassss” dedi, o da çark etti, iki gün sonra bir tek birbirlerini kucaklayıp boyunlarına sarılmadıkları kaldı.
O da koltuk meraklılarından...
MHP genel başkanından bahsetmek bile istemiyoruz, çarkcılık onun sayesinde boyut değiştirdi…
Dini siyasete alet edenler de düşünceleri itibarıyla çok acayip bir gelişme gösterdiler hatta “bizim partiye oy vermezseniz yolunuz cehennem” diyenler bile çıktı ortaya… “Bizim başkana oy vermek sevaptır” diyenler de…
Seçim propaganda konuşmaları kapsamında yalanın bini bir para oldu, iftira atmalar normal olaydan sayıldı, mübarek Ramazan ayında kara çalmak ve yetim hakkı yemek sanki adet oldu, bunlara prim veren insanların genelde siyasi İslam yanlısı oldukları da gözden kaçmadı ve ne yazıktır ki de bunların büyük bir çoğunluğunun da aç ve çıplak olduğu ama buna rağmen iktidarı alkışladıkları gözden kaçmadı…
İktidar partisi içinde geçmişte konuştuklarını unutanları şimdi çark ettikleri de göz önüne alınınca insanın aklına da şu soru takılıyor:
Vekil mi olacaksınız çarkçıbaşı mı?
KÖFTE EKMEK DEVRİNDEN,
SOĞAN EKMEK DEVRİNE…
Eskiden gariban takımı dediğimiz az gelirliler ya da fakir fukaralar, karınlarını doyurabilmek için ellerindeki kısıtlı para ile seyyar köftecilerin önünde kuyruk oluştururlar, yarım ekmek arası köfte yanına ayran ile karınlarını doyururlardı.
Şimdi bu günler bile mazide tatlı bir anı olarak kaldı, köfte ekmek lüks oldu… Geçtiğimiz günlerde marketten hazır köfte alan vatandaş şöyle dedi: “Walla hesapladım aldığım köftenin tanesi 15 liraya geliyor…”
Şimdi köfte ekmekçi yarım ekmek arasını kaça satsın? 80 liradan aşağı kurtarmaz.
Lüks oldu köfte ekmek, fakir yiyeceği zengin yiyeceğine dönüştü; alt tarafı köfte ekmek işte, geldiğimiz noktaya bakın…
Bu gidişle soğan ekmekçiler piyasaya çıkacak, el arabalarında yarım ekmek arası soğan satılacak diye düşünüyoruz ama iyi soğanın kilosu da 35-40 lira… Tanesi 10-11 liraya geliyor, yani yarım ekmek arası soğan 20 liraya ancak kurtarır.
Ancak; bu parayı bile veremeyecek durumda insanlar var aramızda…
Bu arada bazı sivri akıllılar da ortaya yeni yeni fikirler atmıyor değiller, örneğin ekmek arası yumurta; yumurta üç liraymış iki yumurta yarım ekmek 10 liraya kurtarırmış gibi…
Sosyal medyayı sallayanfenomenler arasına her gün yenileri giriyor, bu arada ceplerimize de düşüyor bunların görüntüleri.
Sibel Karakaş diye bir hanım var, sesi güzel, Acun’un O Ses Türkiye Programlarına katılmış, çiçek pasajında öttürüyor ortalığı yürekten söylediği parçalarıyla,
Bir de ElnurHüseynov var, Azeri, ses şahane… YouTube içinde arayın, dinleyin…
Murat Karahan, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, Tenor, halktan kopuk operacı imajını yıkmış bir sanatçı, sesi şahane, her türlü şarkı türkü değişik bir üslupla beğeninize sunuluyor;
Bir de Burcu Soysev var… Kendisi bir hukukçu, avukat, daha sonra konservatuar eğitimi almış ve sanatçılığına doçent sıfatını da eklemiş… Onu da dinleyin, arayıp bulun parçalarını… Hayran kalacaksınız.
Evet;
Artık bazı alışkanlıklarınızdan vazgeçin, şu arabesk denen saçmalıklardan kurtulun, zaten arabesk diye bir müzik dalı da yok, efendi gibi müzik dinleyin, Türk sanat müziği dinleyin, Timur Selçuk da dinleyin, Alpay da dinleyin…