18 Ekim 2019 Cuma günü ülke camilerinde Diyanetin bir hutbesi camilerde cami hocaları tarafından halkla paylaşıldı.
Hutbede şöyle deniliyordu:
Aziz Müminler!
Kul hakkının, toplumun tamamına sirâyet ettiği alan ise kamu hakkıdır. Kamu hakkı, kul hakkına göre çok daha ağır sorumluluğu olan bir emanettir. Bu emanete ihanet etmek, kişiyi hem dünyada hem de ahirette hüsrana sürükler. Nitekim Yüce Rabbimiz, “Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim emanete, devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.”[1] buyurmuştur. Rahmet elçisi (s.a.s) ise bu konuda ümmetini şöyle uyarmıştır: “Kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.”[2]
[1] Âl-i İmrân, 3/161.; [2] Müslim, Müsâkât, 141.
Evet;
Diyanetin hutbesi aynen böyle, fazla değil 4 yıl önce bir Cuma günü okunmuş bu hutbe, tüm ülke camilerinde, Zonguldak’ta da…
Kul hakkından bahsediyor, “kul hakkı yemeyin” diyor. “Kamu malları da kul hakkı kapsamına girer” diyor… “Kamu malları size emanettir” diyor, “emanete hıyanet etmeyin” diyoooor…
Özetle şu yani; “Fevkani Köprü kamunun malıdır, kamu istemezse yani halk istemezse yıkamazsınız” görüşünü apaçık ortaya koyuyor.
Ne çabuk unuttunuz?
4 yıl sonra ne değişti?
Yoksa sizi bağlamıyor mu Diyanet hutbeleri?
Peki öyle olsun… Buna ne diyeceksiniz bakalım?
Diyanetten bir söylem daha… Hem de bizzat Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan, naklen…
Geçtiğimiz yıl 14 Ekim 2022 Cuma günü Şeyh Faraç Camisinin açılışı yapılıyor, yer Siirt, kendisini dinleyenler arasında Vali ve Belediye Başkan Vekili Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Siirt Milletvekili Osman Ören, Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Ahmet Belada, Hafızlık Eğitimi Daire Başkanı İbrahim Yılmaz, İl Müftüsü Vehap Kapıcıoğlu ve diğer ilgililer var.
Şöyle diyor Diyanet İşleri Başkanı:
"Kul hakkının toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiği alan ise kamu hakkıdır. Kamu hakkı, sadece hayatta olanların değil, henüz dünyaya gelmemiş çocuklarımızın, tüyü bitmemiş yetimlerin, muhtaç, garip ve kimsesizlerin de hakkıdır" ifadelerini kullanan Erbaş, "Kamu hakkını ihlal etmek çok büyük bir vebaldir. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyurmaktadır; 'Kim devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir.' Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet etmelidir.”
Aynen böyle diyor Ali Erbaş Siirt Valisi Hacıbektaşoğlu’nun önünde, işte o vali şimdiki Zonguldak Valimiz…
Başkan Erbaş’ın söz ettiği kamu hakkı nelerde olur?
Tabii ki kamu malları üstünde olur!
Peki Fevkani Köprü kamu malı değil mi?
Bal gibi kamu malı!
Hukukta da kamu malları şöyle tanımlanıyor;
“Kamu malları, kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle devletin hüküm ve tasarruf altında bulunan sahipsiz yerlerdir.
Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri kamu mallarından sayılır. Kütüphane, kitaplık, namazgah, cami, mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler, boşluklar ve benzeri hizmet malları kamu mallarından sayılır.
Yol, meydan, köprü, mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen yeler de kamu malıdır.”
Durum bu; buna göre Fevkani Köprü de kamu malı ve üstünde de tüm bu kentte yaşayan, başka yerlerde yaşayıp da bu kente gelebilecek olan, ileride doğacak olan çocukların da köprü üstünde hakkı var.
Ne hakkı bu hak?
Kul hakkı!
Peki dinimiz, diyanetimiz; gerek Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gerekse ayetler ve sahih hadisler ve okunmuş hutbeler vasıtasıyla kul hakkı için ne diyor?
“Kul hakkı yenmez” diyoooooor…
Bu kadar basit; hadi yıkın Fevkani Köprüyü de görelim?
Kul hakkı yemekten bile korkmadığınızı anlayalım…
Bir apartman dairesi fiyatına ihale edilen ve değeri ana caddedeki tüm gayrimenkullerin toplamından daha fazla olması gereken Fevkani’nin ölüsünden kimler nemalanacak, anlayalım…