Turizm Haftası başlamışmış… Doğal olarak kutlaması da başladı, nutuk mutuk olayları da… Gülsek mi, n’apsak?
Şimdi sorsak “Hangi turizm, neyi kutluyorsunuz?” filan desek ne yanıt verecekler?
Evet;
Hangi turizmi kutluyorsunuz baylar bayanlar?
30 yıl önce düşünülen, dönemin valisi İsmet Metin tarafından “projelendirilip başlanılması” talimatı verilen Ocak (Maden) Restoranını mı? Rahmetli öngörü sahibiydi, ayrıca Bakacakkadı’da havuzlu restoranlı ve de spor sahalı bir büyük konaklama tesisini Zonguldak’a kazandırdı, biz içine ettik…
Bunları mı kutlayalım?
Türkiye’de hiçbir yerde olmayan plajlardaki “kadınlar günü” uygulamasına, hem de haftada iki kez, sadece Zonguldak’ın var olan tek plajında uyguladığımızı mı kutlayalım?
Gemi girmeyen, denizden Ereğli-Zonguldak-Amasra seferlerini bir türlü başlatamayan sonra da “turizm iyiye gidiyor” diyenleri mi kutlayalım?
Turistik yörelere sefer düzenleyememiş hava alanını mı kutlayalım?
Dağcılık, trekking, yelkencilik, yüzme, vs. gibi spor dallarına çok müsait bir il olmamıza rağmen bunların ne olduğunu bile bilmeyen bir nesle sahip olmamızı mı kutlayalım?
Kadıoğlu mozaiklerini bile 15 yıldır kültür turizmine kazandıramamanın neyini kutlayalım?
Bir zamanlar Türkiye’de olmayan ancak Zonguldak’ta tam 3 adet olarak bulunan tenis sahalarında hiç bir başarılı sporcu yetiştiremeyip spor turizmine darbe vurmuş olmamızı mı kutlayalım?
Çevremizde bir Amasra, bir Safranbolu, bir Filyos varken bizim turizmden nasiplenmemiş olduğumuzu kutlayalım?
Turistin gelip denize bakarken soğuk bir bira içebileceği restoranlara alkol ruhsatı verilemeyişini mi kutlayalım?
Kent merkezinde yeme içme hizmeti verecek lokantası bulunmayan Zonguldak’ı mu kutlayalım?
Allah aşkına, neyi kutlayalım?
Söyleyin!..
Turizm haftaları başlıyor, toplanılıyoruz valilik önüne, bir çelenk, iki nutuk, iki de folklor, bir iki sergi…
Eeeeee?
Turizm haftasıymış…
Başlamışmış…
Hangi turizm?
Sevsinler!